Kâfirun suresinin konusu nedir? Bu sureden hangi mesajları çıkarabiliriz?

İslamiyetten önce insanlar putlara tanrı diye tapıyorlardı. Yani onların önünde saygıyla eğiliyor, dilek ve isteklerini putlara iletiyor, putlar için kurban kesiyorlardı. Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamberliğinin ilk dönemlerinde Mekkelileri İslam’a davet etmiş, onları putlara tapmaktan vazgeçmeye çağırmıştı. Mekkeliler, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) çeşitli tepkiler göstermişlerdir. Ona hakaret etmişler, baskı yapmışlardır. Bunlardan sonuç alamayınca da Hz. Peygamber’e (s.a.v.) birtakım teklifler yapıp onunla uzlaşmayı denemişlerdir. Örneğin bir gün Hz. Peygamber’e (s.a.v.) gelip şöyle bir teklifte bulunmuşlardır: “Ey Muhammed! Bir sene sen bizim ilahlarımıza tap, bir
sene de biz senin ilahına tapalım.” Müşriklerin bu teklifi üzerine Kâfirûn suresi nazil olmuştur. Bu surede, şirk ve küfür ile imanın asla bir araya gelemeyeceği belirtilir. Birbirine tamamen zıt olan bu iki inanç biçimi arasında asla uzlaşma olamayacağı açıkça ifade edilir. İnkârcıları memnun etmek için tevhit inancından asla taviz verilemeyeceği açıkça ortaya konulur. Müslüman’ın tevhit inancını benimserken inancında net, açık ve ihlaslı olması gerektiği açıklanır. Son ayette ise herkesin inancının sorumluluğunun kendisine ait olduğu belirtilir.

Etiketler