5. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 18-19

“5. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 18-19” konusunu sizler için hazırladık. Bu yayınımızı incelemenizi öneririz.

5. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Sayfa 18-19 MEB Yayınları


5. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 18

Verilen görsellerin ortak özellikleri nelerdir?

Cevap: Görsellerin ortak özelliği hepsinin doğanın bir parçası olması, bir düzen ve uyum içinde olmalarıdır.

Yaratılan her varlığın bir görevi var mıdır? Örnek vererek açıklayınız.

Cevap: Evet, her varlığın bir görevi vardır. Su canlıların hayatta kalabilmeleri yaşayabilmeleri için gereklidir. Güneş hem ısı hem de hayat kaynağıdır. Arılar çiçekleri dölleyerek bitkilerin üremelerini sağlar.

Bu etkinlikten hareketle evrende var olan düzen hakkındaki düşüncelerinizi yazınız.

Cevap: Evrende her şey mükemmel bir düzen ve uyum içindedir. Her varlığın kendine göre görevi vardır. Yaşamın devam etmesi için bu düzen gereklidir.

Aşağıdaki parçayı okuyunuz ve soruları cevaplandırınız.


5. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 19

DÜNYA’YI KİM BOYADI?

Görsel 1.14

Sınıfla birlikte sinemadaydık. Türkiye’deki zengin bitki örtüsünü anlatan bir belgesel seyrediyorduk. Bin bir tür çiçek, bitki, ağaç, meyve ve sebze vardı. Hiçbiri birbirine benzemiyordu ve her biri ayrı ayrı çok güzeldi. Rengârenk bir bahçenin içindeydik sanki. Hayran hayran seyrederken belgeseldeki her şey birden gerçeğe dönüşüverdi. Bir bitki tüneline girdim. Tünelin çıkışında öyle parlak bir ışık vardı ki gözlerim kamaştı. Kapadım gözlerimi. Geldiğim yer mis gibi kokuyordu. Hafif bir rüzgâr vuruyordu yüzüme ve burnuma harika kokular getiriyordu. Çiçek kokusuydu bu. Merakla gözlerimi açtım. Açtım ama sadece parlak bir ışık vardı. Hiçbir şey yoktu ortalıkta. Ayaklarım yere basıyordu ama yer bile görünmüyordu. Sadece hissediyordum. Sonra bir adım attım ama ilerleyemedim. Bir yere çarptım. Gözlerimi iyice açtım yine de hiçbir şey görünmüyordu. Elimle yokladım, önümdeki bir ağaçtı. Ellerimle yoklayarak ağacın yanından yürümeye devam ettim. Her yer farklı bitkilerle, ağaçlarla ve çiçeklerle doluydu. Hepsini ayrı ayrı kokladım. Şimdiye kadar hiç bilmediğim güzellikte kokularla tanıştım ama bu kokuların kaynağını neden göremiyordum! Sonra biri seslendi. “Renksiz diyara hoş geldin.” O da ne demekti? Şaşkınlıktan cevap veremedim. Bir türlü göremediğim bu kişi konuşmaya devam etti

“Burada, yaşadığın dünyadaki her şey var dostum! Tek fark, her şeyin renksiz olması…”
Nasıl olabilirdi böyle bir şey? Şimdiye kadar böyle bir şey olabilme ihtimali aklımın ucundan geçmemişti. Burada insanlar nasıl yaşıyorlardı? Hayvanlar için bile renkler çok önemliydi. Burada anne kuşlar yavrularının gagalarını nasıl görüyor, onları nasıl besliyorlardı?
Hatta bazı hayvanlar için renkler hayati öneme sahip… Mesela arılar insanlardan daha iyi bir renk görüşüne sahip oldukları için çiçeklerin bizim göremediğimiz renklerini bile fark edebiliyorlar. Böylece balözü bulabiliyorlar. Bazı böcekler morötesi ışınımları göremese avlarının peşine düşüp beslenemezler bile… O hâlde bu renksiz diyar hiç onlara göre değil. Hepimiz için renkler ne kadar önemliymiş meğer! Kırmızı ne güzel bir renkmiş, yeşil muhteşemmiş. “Renklerimi istiyorum ben, sarı, turuncu, mavi… Neredesiniz?” Hayal kırıklığı içinde renklerin isimlerini sayıklıyordum. Kaybettiğim renkleri bir bir ararken omzuma bir el dokundu.
“Hadi, film bitti, gidiyoruz.”
Öğretmenin sesiyle uyandığımda her şeyin bir rüya olduğunu anladım. Sinema salonundan çıktığımızda sanki gözleri ilk kez gören biri gibiydim. Her şey ne kadar güzeldi. Renkler, dünyamızdaki her şeye vücut veriyordu. Yeşilin tonları, mevsimlerin renkleri, dünyanın değişen elbiseleri… Ormandaki, göldeki, sokaktaki doğal resimler… Güneşin ışığı karşımdaki ağacın yapraklarının arasından altın gibi ışıldıyordu. Önümden uçan kelebeğin minicik kanadına mavinin her tonu ince bir nakış gibi nasıl işlenmişti? Bir kedi geçti önümden, kendi bembeyaz, gözleri ise masmavi… Peki ya bu harika renkleri algılayan gözlerimiz, beynimiz… Onları kim bu kadar mükemmel yaratmıştı? Işığı kim yaratmıştı? Işığın, gözlerimizin, renklerin ve her şeyin Yaratıcısına bir kez daha teşekkür ettim. O’nun gücüne bir kez daha hayran kaldım. O ve yarattığı her şey mükemmeldi.
Elbette gözleri görmeyen insanlara verdiği başka yetenekler de bu mükemmel dengenin bir parçasıydı. Gelişmiş kulakları ve müziğe yetenekleri… Duyarlılığı giderek gelişen parmak uçlarıyla onlar da dünyaya başka gözlerle bakıyorlardı.

Bu parçada verilmek istenen mesajı bir cümle ile yazınız.

Cevap: Allah evrendeki her şeyi mükemmel yaratmıştır.

Bu parçada evrendeki düzenle ilgili hangi örnekler verilmiştir? Yazınız.

Cevap: Renklerin önemini, bitkilerin özelliklerini, hayvanlar için renklerin ne kadar önemli olduğu, renkler sayesinde hayvanların avlanabildiklerini, arıların bal özelerini bulabilmeleri örnekleri verilmiştir.

Okuduğunuz parçada evrendeki düzenin kaynağı hangi nedene bağlanmıştır? Açıklayınız.

Cevap: Evrendeki düzenin kaynağını Allah’ın varlığına bağlanmıştır. Çünkü Allah her şeyi kusursuz ve olması gerektiği gibi yaratmış ve düzenlemiştir.

Okuduğunuz parçanın kahramanı siz olsaydınız yaşadığınız olay karşısında hangi sonuca varırdınız? Açıklayınız.

Cevap: Daha önce düşünmediğim fakat bu olayı yaşayınca her şeyin ne kadar güzel, uyumlu ve mükemmel olduğunu düşünürdüm. Bu durumun ise ancak Allah’ın varlığı ile olabileceğini düşünür ve şükrederdim.

Bir önceki yazımız olan 5. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Etiketler